Transseksüel Cerrahide Ürogenital ve Ekstra Genital Sakatlanma: İlgili Literatür Eşliğinde Bir Olgu Sunumu
Makale Yan Taraf
Özet
ÖZ
Cinsiyet değiştirmek maksadıyla yapılan transseksüel cerrahiler; genetik, doğumsal veya anatomik bir hastalığın tedavisi için değil, cinsiyet hoşnutsuzluğunda/transseksüellerde var olan ruhsal sorunların tedavisi için uygulanmaktadır. Aslında transseksüellerdeki ruhsal sorunların transseksüel cerrahi ile tedavi edilebildiğini gösteren kesin bir kanıt bulunmamaktadır. Literatür bu konuda çelişkili bulgular ve etik tartışmalar içermektedir. İlgili araştırmalar ameliyat olan transseksüellerde ruhsal sorunların ameliyattan sonra da devam ettiğini hatta bazı vakalarda bu sorunların daha da arttığını göstermektedir. İlaveten vakaların dörtte ikisi ile dörtte üçü arasında yaşam kalitesini düşüren ciddi komplikasyonlar gelişmektedir. Bu komplikasyonların yarıdan fazlası ürogenital mutilasyon/sakatlanma niteliğindedir ve tekrar ameliyatlara [reoperasyonlara] ihtiyaç duyar. Ancak reoperasyonların da önemli bir bölümü başarısızlıkla sonuçlanır. Transseksüel cerrahi prosedürler pek çok olguda femininizasyon veya maskülinizasyondan ziyade mutilasyon ile sonuçlanır; erkekten-kadına geçiş [MtF] olgularında ürogenial mutilasyon, kadından-erkeğe geçiş [FtM] olgularında hem ürogenital hem ekstra-genital mutilasyon. Ameliyat olan tüm trans bireyler üreme işlevlerini [anne veya baba olma şanslarını] geriye dönüşümsüz bir şekilde kaybettikleri gibi çoğu vaka cinsel işlevini de kaybeder. Cinsel işlevini kaybetmeyen vakalar da önemli oranda cinsel işlev bozukluğu yaşarlar. Falloplasti yapılan FtM olgularda sadece üretral-ürogenital sakatlanma değil, neofallus yapımı için flap alınan sağlam kol veya bacak da sakatlanır [ekstra genital mutilasyon]. Veriler ameliyat olan transseksüellerde yaşam kalitesinin anlamlı düzeyde düşük olduğunu ve yaşam süresinin de hormon kullanımına bağlı hastalıklar, ruhsal sorunlar-intiharlar ve ameliyatlara bağlı komplikasyonlar nedeniyle ortalama 25-28 yıl kısaldığını gösteriyor. Bu yazıda/sunumda kadından erkeğe geçiş amacıyla [FtM] başka bir merkezde transseksüel cerrahi-falloplasti yapılan ve hem ürogenital hem ekstra genital [bacakta] sakatlanma ile sonuçlanan 34 yaşındaki bir trans olgu sunulmaktadır; 12 yıl önce falloplasti yapılan ve penil protez takılan trans vaka son 3 aydır idrar yapmakta zorlanıyor ve idrarını ancak neofallusunu sıvazlayarak, acılar içinde, kıvranarak, ıkınarak ve damla damla çıkarabiliyormuş. Bir gün önce tamamen tıkanınca hastanemizin acil servisine müracaat etmiş. Tarafımızca yapılan muayene ve ultrasonografik incelemede neouretral meatusun tama yakın kapalı olduğu, 6F kalınlığındaki kateterin bile ilerletilemediği, mesanenin dolu [glob vezika] ve böbreklerin de her iki tarafta hidronefrotik olduğu gözlendi. Hasta yatırıldı ve gerekli cerrahi müdahaleleri yapıldı [suprapubik mesane kateterizasyonu, üretroskopi, üretrotomi, üretral dilatasyon ve -hastanın talebi üzerine- işlevsiz penil protezin çıkarılması]. Bu yazıda sunduğumuz bu trans olgu ile birlikte transseksüel cerrahinin komplikasyonları hakkındaki literatür verileri ve bu cerrahi prosedürlerle ilgili etik tartışmalar özetlenmektedir.
Anahtar kelimeler: Biyoetik; Cerrahi; Cinsiyet Hoşnutsuzluğu; Komplikasyon; Sakatlama; Transgender; Transsexual